Ebü’l-Ferec el-İsfahânî

(ö. 356/967)
Arap Mûsikî tarihinin en önemli müellefi, edîb, tarihçi
- A +

Hayatı

Emevî soyundan gelmesine rağmen, “Isfahânî” nisbesiyle bilinmesinin sebebi, Abbâsîlerin kuruluşu esnasında dedelerinin bir müddet  Isfahan’da kalmış olmasındandır. Gerek dedesi Muhammed b. Ahmed gerekse amcası Abbâsî halifesi Mütevekkil Alellah’ın (847-861) baş katiplerinden olması onun Bağdat’ta aristokrat bir ortamda yetişmesine önayak olmuştur. Küçük yaşlarda şiir ve mûsikîye dair bilgileri ailesinden alan İsfahânî, daha sonra Kûfe’ye geçerek devrinin önemli hocalarından dersler almıştır. Tarih, hadis, lugat, edebiyat, ensab, nahiv, tıp, baytarlık, nücum, meğazi, tefsir, mûsikî ilimlerini dönemin üstadlarından tahsil etmiştir. Kısa zamanda Bağdat’ta meşhur olan İsfahânî’ye ilim tahsili için pek çok talebe gelmiştir. Pek çok sahada bilgi sahibi olan İsfahânî, ayrıca hoşsohbet ve nüktedanlığından ötürü devrin ilim erbâbı ve devlet adamları tarafından büyük ilgi görmüştür. Özellikle talebelik döneminde beraber ilim tahsil ettiği arkadaşı vezir el-Mûhellebî’nin himayesinde fasılasız 13 yıl bulunmuştur. Ayrıca el-Eğânî’yi yazmasından ötürü Seyfüddevle’nin iltifatına mazhar olmuş ve kendisine 1000 dinar ihsanda bulunulmuştur. Yine Endülüs Emevî halifesi II. Hakem Mustansır Billah (961-976) tarafından da kendisine 1000 dinar ihsanda bulunulduğu rivayet edilmektedir. Bazı kaynaklarda Şiî olduğu ifade edilmekteyse de bu görüşün doğru olmadığı kanaati daha ağır basmaktadır. Ömrünün sonlarında akli dengesini yitirdiği rivayet edilen İsfahânî, daha sonra felç geçirerek 356/967 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir.

Pek çok konuya dair otuz civarında eser telif eden İsfahânî’nin dört eseri günümüze ulaşmıştır. Bunlardan en önemlisi el-Eğânî’dir. Emevî ve Abbâsîler’in ilk döneminde yer alan mûsikîşinas ve ediblerin şarkı ve şiirlerinin yer aldığı kapsamlı bir eserdir. Bugün ilk dönem Arap mûsikîşinaslarına dair malumatı bu eserden öğrenmekteyiz. Eserlerin nasıl, ne zaman yazıldığı, güftekâr, bestekâr ve bunları icra eden mûsikîşinaslara dair bilgiler yer almaktadır. Ayrıca o dönemde insanların yaşayışı, örf ve adetleri, tarihte yer alan önemli kitaplar ve benzeri pek çok olayın anlatıldığı çok önemli bir kaynaktır. İbn Haldûn (ö. 1406) Isfahânî’nin bu eserinin türünde emsalsiz olduğunu ifade etmektedir. Arap kültürünün ve sanatının en büyük arşivi olarak izah etmektedir. Bugün eserin şöhreti müellifnin önüne geçmiştir diyebiliriz. İsmail Erünsal Osmanlılarda Sahaflar ve Sahaflık adlı eserinde Hammâd b İshak’tan naklen el-Eğânî’nin son şeklinin İsfahânî tarafından yazılmadığını ifade etmektedir. Araştırmacı, eserin büyük kısmının Sindî b. Ali ve arkadaşının derlemesi olduğunu belirtir. Hulusi Kılıç ise eserde yer alan ravîlerin kezzâb olması, nakledilen haberlerin değerlendirilmemesi, olay ve kişileri mübalağalı bir şekilde anlatması, aynı olay ve şiirleri birden fazla kişiye nispet etmesi gibi hususlara bakıldığında İsfahânî’nin titiz bir araştırmacı olmadığını ve tarihi vesika niteliğinde bir gaye ile yazmadığını ifade eder.

Öne Çıkan Eserleri

  • Kitâbü’l-Eğânî: thk. İhsan Abbas, İbrahim es-Sa'âfîn, Bekir Abbas, Dâr Sâder, Beyrut.
  • Hulusi Kılıç, “Ebu’l-Ferec el-Isfahânî”, DİA, c. 10 (1994), s. 316-318.
  • George Dimitri Sawa, An Arabic Musical and Socio-Cultural Glassory of Kitab al-Aghani, Brill, Leiden 2015.
  • https://www.britannica.com/biography/Abu-al-Faraj-al-Isbahani (Erişim tarihi: 30/01/2021).

Atıf Bilgisi

Ebü’l-Ferec el-İsfahânî. İslam Düşünce Atlası, https://mail.islamdusunceatlasi.org/ebul-ferec-el-isfahani/4624