Katkıda bulunduğu maddeler
Klasik Dönemde Felsefe Felsefe adında bir etkinliğin İslâm coğrafyasına girişi ve bugün “İslâm felsefesi” olarak isimlendirdiğimiz felsefî bir geleneğin oluşumu, VIII. yüzyılın ortalarında Bağdat merkezli olarak sistematik bir hal ...
Âmirî Nişâburlu İslam âlimi olan Âmirî, varlığı ulvî varlık ve süflî varlık olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Ona göre bu iki varlık kategorisi arasında varlıklar ise belli bir varlık hiyerarşisinde konumlanırlar...
Babanzâde Ahmed Naim Çağdaşlarıyla kıyaslandığında Arapça ve Fransızcaya bir filolog derecesindeki vukufiyeti, İslam kültürüne dair engin birikimi ve gönülden bağlılığı ve çalışmalarında kendini hemen gösteren muhakkik tavrıyla temayüz eden Ahmed Naim; Arap edebiyatından, psikolojiye, milliyetçilik tartışmalarından ahlaka, fıkıh usulünden metafiziğe, mantıktan hadise kadar geniş bir alanda ortaya koyduğu eserlerle hem II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e uzanan süreçteki entelektüel hayatın hem de Dârulfünûn’daki görevi sebebiyle yükseköğretim dünyasının önde gelen isimlerinden biridir.
Gazzâlî Filozoflara yönelttiği eleştirileriyle tanınan Eşʻarî kelamcısı, Şâfiî fakihi ve sûfî Gazzâlî, hayatının sonlarında kaleme aldığı el-Munkız mine’d-dalâl adlı otobiyografik eserinde, neredeyse ergenlik döneminden beri her şeyin hakikatini anlayıp kavramaya çalışan bir karaktere sahip olduğunu belirtmektedir...