- A +

Horasan, İran’ın kuzeydoğusunda yer alan bir bölgedir. Eski Farsça’da Hûr (güneş) ile âsân (gelen, doğan) kelimelerinden oluşan Horasan ismi “güneşin doğduğu yer”, “güneş ülkesi” ve “doğu bölgesi” anlamlarına gelmektedir. İsmin, Sâsânîler döneminde ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Horasan, Ceyhûn nehrinin güneyindeki ve Hindu-kuş’un kuzeyindeki toprakları ihtiva eden çok bir geniş coğrafî bölgeyi ihtiva eden bir bölgedir. Siyasî bakımdan Mâverânünnehr ile Sicistan da Horasan sınırları içerisinde yer almaktadır. Bugün Horasan’ın Merv (Mari), Nesâ ve Serahs yöresi Türkmenistan, Belh ve Herât yöresi Afganistan, kalan kısım da İran sınırları dahilinde yer almaktadır.

Horasan’ın sınırları tarih boyunca bazı dönemlerde farklılıklar göstermekle birlikte genellikle doğudan Huttel (Tacikistan’da Kul‘ab çevresi), Gur (Orta Afganistan) ve kısmen Sicistan (Sîstan); güneyden Deştilût ve Kirmân ile Rey arasındaki Fars toprakları; batıdan Deştikevîr’in batı kısmı ve Taberistan ile Cürcân; kuzeyden de Türkmenistan’ın bir bölümü, Hârezm ve Mâverâünnehir tarafından çevrilmiş geniş bir alandır. Horasan’ın dört büyük şehri Nîşâbur, Merv, Belh ve Herât’tır (Huart, s. 560; Çetin, s. 234).

Horasan, tarih boyunca pek çok devlet ve hanedanlık tarafından yönetilmiştir. İslâm öncesi dönemde evvelâ Ahamenî İmparatorluğu daha sonra Büyük İskender’in idaresi altında idi. Sonrasında Sakalar, Kuşanlar ve Partlar’ın mücadelesine sahne oldu ve nihayetinde Sakalar ile Partlar arasında paylaşıldı. Partlar’ın yıkılmasının (224) ardından bölge, Sâsânîler’in hâkimiyetine girdi. Ayrıca bu dönemde Horasan’ın doğusu da Eftalifler’in hâkimiyeti altındaydı.

Müslümanlar ilk defa Hz. Ömer döneminde Horasan’a kadar geldi. Hz. Osman dönemiyle birlikte başlayan sürekli akınlar sayesinde bölgede Tohâristan’a kadar uzanan topraklar ve Nîşâbûr şehri Müslümanlar tarafından fethedildi. Özellikle Ahnef b. Kays ve Abdullah b. Âmir’in eliyle Horasan tamamı ele geçirildi. Hz. Ali dönemine gelindiğinde bölgede vuku bulan iç karışıklıklar, İslâm hâkimiyetinin zayıflamasına ve sonrasında Müslümanlar’ın Nîşâbûr’dan çıkarılmasına yol açtı.

Emevîler dönemindeki seferler ile yeniden güçlü bir idare kuruldu. Emevîlerin mevâlî politikası, Horasan’ı muhalif faaliyetlerin merkezi haline getirdi. Merv’de bulunan Abbâsî hanedanı mensupları ve diğer muhalifler ihtilâlde önemli bir rol oynadılar. Sonrasında Ebû Müslim-i Horasânî ihtilâlin liderliğini ele alarak Merv’e yerleşti ve faaliyetlerini burada sürdürmeye başladı (746). Horasan valisi Nasr, 748 yılında ihtilâlciler karşısında tutunamadı ve batıya çekilmek zorunda kaldı. Ebû Müslim de Horasan’a tamamen hâkim oldu.

Horasanlılar’ın yardımı ile hilâfete gelen Me’mûn (813), Abbâsî Devleti’ni iki yıl boyunca Merv’den yönetti. Abbâsîler’in IX. yüzyılın ilk yarısında güç kaybetmeye başlamasıyla Horasan’da da idare el değiştirdi. Nitekim Abbâsîlerin Horasan valisi Tâhir b. Hüseyin tarafından kurulan Tâhirîler hanedanının hâkimiyeti altına girdi (822). 873 yılına gelindiğinde Saffârîler’den Yakûb b. Leys tarafından ele geçirildi. Ancak hâkimiyeti çok uzun sürmedi, dört yıl sonra 900 yılında İsmail b. Ahmed tarafından Sâmânî topraklarına katıldı. Yaklaşık yüz yıl süren Sâmânî hâkimiyetinin ardından da Sultan Gazneli Mahmûd tarafından idare edilmeye başlandı (994). 1038 yılında Selçuklular tarafından kısmen ele geçirilen bölge, 1040 yılında vuku bulan Dandanakan Savaşı’ndan sonra tamamen Selçuklu hâkimiyetine girdi. Selçuklu Devleti’nin kalbi olan Horasan, 1157 yılında Sultan Sencer’in ölümü ile devletin nihayete ermesine kadar devletin hâkimiyeti altında idi. Sencer’in ölümü, Oğuzlar’ın önünü açtı ve bölge onlar tarafından tahrip edildi. Selçuklular’dan sonra bölgenin bir kısmı Selçuklu emîri Müeyyed Ayaba tarafından yönetildi. Sonrasında Horasan’da Hârezmşâh-Gur mücadelesi yaşandı. Önce Gurlular tarafından idare edilen bölge, daha sonra Hârezmşâhlar’ın eline geçti.

Horasani Cengiz istilasının (1220) yaşandığı ilk yerlerden biridir. Merv ve Nîşâbûr’da büyük katliam ve tahribat yaşandı. Bu sebeple her iki şehirde bir daha toparlanamayarak önemini yitirmeye başladı. Bölge idaresi, 1256 yılında kurulan İlhanlılar’a verildi. 1335 yılında İlhanlı hükümdarı Ebû Sa‘îd’in ölümünden sonra, Herât ve çevresi Kertler’in hâkimiyetine; Batı Horasan ise Serbedârî yönetimi altına girdi.

Timurlu hükümdarı Şâhruh zamanında, bölge devletin merkezi haline geldi. XVI. yüzyılın başlarında Horasan üzerinde Özbek Şeybânî Han-Şâh İsmail arasında hâkimiyet mücadelesi yaşandı. 1510 yılında Şâh İsmail tarafından ele geçirildi. 1740 yılında Meşhed’i merkez yapan Nâdir Şâh Horasan hâkimiyeti için mücadele verdi. Onun ölümünden (1747) sonra, 1750 yılında Ahmed Şâh Abdâlî tarafından Nîşâbûr ve Meşhed hariç bölge zapt edildi. 1779 yılında ise Kaçar hanedanı Horasan’a hâkim oldu. XIX. yüzyılda İngiltere, bölgede aktif bir siyaset yürüttü.

Horasan bölgesi tarih boyunca, siyasî açıdan büyük öneme sahip olmasının yanında bünyesinde yetiştirdiği önemli âlim, edip, şair ve filozoflar İslâm kültür ve medeniyetine önemli katkısı olmuştur. Nîşâbûr Merv, Belh ve Herât şehirleri, Horasan’ın en önemli ilim ve kültür merkezlerini oluşturmaktaydı. Horasan’ın önemli şehirlerinde bulunan medreselerden bazıları şunlardır: Nîşâbûr’da Beyhakiyye Medresesi, Sa‘diyye (Saîdiyye) Medresesi, Nizâmiyye Medresesi, el-Müştebiyye Medresesi ve el-Kaysariyye Medresesi; Herât’ta Nizâmiyye Medresesi, Gevher Şad Medresesi, Hüseyin Baykara Medresesi ve Tuman Ağa Medresesi; Merv’de Amîdiyye Medresesi, Nizâmiyye Medresesi, Azîziyye Medresesi, Kemâliyye Medresesi, Hâtûniyye Medresesi ve Şehâbî Medresesi; Belh’te Tekişî Medresesi ve Nizâmiyye Medresesi. Ayrıca Beyhak, Sebzevâr, Tûs, Radgân ve Bûşenc’te de birer Nizâmiyye Medresesi bulunmaktadır.

Tarih boyunca pek çok önemli âlim, edip, şair, mutasavvıf ve filozofun bu bölgece yetiştiği söylenebilir. Nitekim bunlardan bazılarının isimleri şu şekildedir: İbrâhim b. Tahmân, İshak b. Râhûye, Muhammed b. Yahyâ ez-Zühlî, Müslim b. Haccâc el-Kuşeyrî, Hâkim el-Kebîr, Hâkim en-Nîşâbûrî, Muhammed b. Muhammed es-Sindî, Ebû Avâne el-İsferâyînî, Muhammed b. Eslem, Anberî, Abdullah b. Büreyde, Süleyman b. Büreyde, Abdullah b. Mübârek, Ali b. Hucr, Ahmed b. Ali el-Mervezî, Abdân el-Mervezî, Ebû İshak el-Mervezî, Ebû Hâmid el-Mervezî, İbrâhim b. Tahmân, Osman b. Saîd ed-Dârimî, İbn Hürrem el-Herevî, Muhammed b. Münzir el-Herevî, Dahhâk b. Müzâhim el-Belhî, Saîd b. Mansûr, Kuteybe b. Saîd, Ebû Ali el-Belhî, Muhammed b. Îsâ et-Tirmizî, Ahmed b. Hadraveyh el-Belhî, Bâyezîd-i Bistâmî, Ebû Hafs el-Haddâd, Ebû Türâb en-Nahşebî, Ebû Abdullah es-Siczî, Muhammed b. Fazl el-Belhî, Sehl b. Abdullah et-Tüsterî, Mimşâd ed-Dîneverî, Yûsuf b. Hüseyin er-Râzî, Ebû Bekir b. Tâhir el-Ebherî, Ali b. Sehl el-İsfahânî, Ali b. Muhammed er-Râzî, Ebû Muhammed Hasan b. Muhammed Ruhânî, Abbas b. Fazl ed-Dîneverî, İbn Yezdânyâr, Hamdûn el-Kassâr, Ebû Saîd-i Ebü’l-Hayr, Muhyiddîn İbnü’l-Arabî, Evhaduddîn-i Kirmânî, Fahruddîn-i Irâkî, Necmuddîn-i Dâye, Sadruddîn Konevî, Müeyyidüddîn Cendî, Saîduddîn el-Fergânî, Afîfuddîn et-Tilimsânî ve Mevlânâ Celâlüddîn-i Rûmî (Çetin, s. 239-240).

Bugün bölgenin en geniş kesimi İran’ın hâkimiyeti altındadır. Kuzey, Güney ve Rezevî olmak üzere üç eyalete ayrılmaktadır. Kuzey Horasan’da Bucnurd, Şirvân, Carcarm ve İsferâyin gibi önemli şehirler bulunmaktadır. Nüfusu 2011 yılı verilerine göre yaklaşık 870 bindir. Güney Horasan’ın idare merkezi Bircend olup Firdevs, Tabes, Kâin, Serâyân, Nehbendân ve Serbişe gibi önemli şehirler yer almaktadır. Nüfusu 2016 yılı verilerine göre yaklaşık 770 bindir. Rezevî Eyaleti’nin merkezi Meşhed’dir. Önemli şehirleri arasında Tayyibat, Türbeticâm, Darrıgaz, Sebzevâr, Kâbnât, Kûçân, Kâşmir, Gunâbâd ve Nîşâbûr yer almaktadır. Nüfusu 2011 verilerine göre yaklaşık 6 milyondur.

 

  • Abdolvahid Soofizadeh, “Tarih’te Horasan’ın Yeri (İslâmiyet Dönemi)”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, sy. 58/1 (2018), s. 12-28.
  • Ali Bolat, “Horasan’da Tasavvuf”, İslam Tasavvufunun Teşekkülüne Dair Araştırmalar, ed. M. Necmeddin Bardakçı, Süleyman Demirel Üniversitesi Yayınları, Isparta 2017, s. 65-82.
  • B. Zahoder, “Selçuklu Devletinin Kuruluşu Sırasında Horasan”, çev. İsmail Kaynak, TTK Belleten, sy. 19/76 (1955), s. 491-527.
  • Cihan Piyadeoğlu, Güneş Ülkesi Horasan: Büyük Selçuklular Dönemi, Bilge Kültür Sanat, İstanbul 2012.
  • E. L. Daniel, The Political and Social History of Khurasan under Abbasid Rule, Chicago 1979.
  • Guy Le Strange, Doğu Hilafetinin Memleketleri (Mezopotamya, İran ve Orta Asya): İslâm Fetihlerinden Timur Zamanına Kadar, çev. Adnan Eskikurt-Cengiz Tomar, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2015.
  • Cl. Huart, “Horasan”, MEB İslâm Ansiklopedisi, c. 5/1, s. 560-562.
  • J. H. Kramers, “Khurâsân”, The Encyclopaedia of Islam: New edition, c. 5, s. 55-59.
  • M. Bahaüddin Varol, “İlk Dönem İslam Siyasi Tarihinin Şekillenmesinde Horasan Bölgesinin Yeri ve Önemi”, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sy. 18 (2004), s. 115-136.
  • M. Şemseddin Günaltay, “Selçuklular’ın Horasan’a İndikleri Zaman İslâm Dünyasının Siyasal, Sosyal, Ekonomik ve Dinî Durumu”, TTK Belleten, sy. 7/25 (1943), s. 59-99.
  • Osman Çetin, “Horasan”, DİA, c. 18 (1998), s. 234-241.
  • Osman G. Özgüdenli, “Yokolan Bir Ortaçağ Şehri: Merv”, Turco-Iranica: Ortaçağ Türk-İran Tarihi Araştırmaları, Kaknüs Yayınları, İstanbul 2006, s. 491-512.
  • Osman G. Özgüdenli, Selçuklular I: Büyük Selçuklu Devleti Tarihi (1040-1157), İSAM Yayınları, İstanbul 2013.
  • Recep Uslu, “Horasan Tarihi: Hicrî I-II. Yüzyıllarda”, Basılmamış Doktora Tezi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 1997.
  • Sebahattin Samur, “İslam Coğrafyacılarına Göre Horasan: Yeri ve X. Yüzyıldaki Durumu”, Bilimname, sy. 3/9 (2005), s. 89-104.
  • Yılmaz Karadeniz, İran Tarihi (1700-1925), Selenge Yayınları, İstanbul 2012.

Atıf Bilgisi

Horasan. İslam Düşünce Atlası, https://mail.islamdusunceatlasi.org/mekanlar/horasan/30