- A +

Batı Anadolu bölgesinde Aydın ili sınırları içerisinde ve Ege Denizi kıyısında, Aydın il merkezine 71 km uzaklıkta yer almaktadır. Bulunduğu konum itibari ile İlkçağlardan beri yerleşim alanı olmuştur. Kuşadası isminin bölgede bulunan Küçükada üzerinde Bizans zamanında yapılan ve askeri üs olarak kullanılan kaleden gelmektedir. Yerin ismi, Osmanlı döneminde Güvercinada olarak geçmekle birlikte daha sonra Kuşadası’na dönüşmüştür.

Şehrin kuruluş tarihi bilinmemekle beraber Kuşadası’nın yakınında bulunan Yılancı Burnu mevkiinde Efes’e bağlı Neopolis ismi ile İonlar tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Kuşadası önceleri Pilavtepe eteklerinde Andızkulesi denilen yerde kurulsa da ulaşımın ve coğrafî şartların zor olması sebebiyle bu mevkiden alınarak Yeni İskele (Scala Nuova)  denilen bugünkü yerine kurulmuştur. Kuşadası körfezi ve limanı Eskiçağ’dan itibaren Anadolu’nun Akdeniz’e açılan limanlarından birisi olmuştur. Şehir konumu itibari ile tarih boyunca birçok kez istilaya uğramış ve muhtelif devletlerin hâkimiyetinde kalmıştır. Bundan dolayı bünyesinde medeniyetlerden eserler barındırmaktadır.

İslâm öncesi dönemde şehre Lelegler, Aioller, İonlar, Lidyalılar, Persler, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma ve Bizans İmparatorluğu hâkim olmuştur. Kuşadası’nın çevresinde yer alan Efes’e Hz. İsa’nın havarilerinden St. Jean’ın gelip yerleşmesiyle burası bir dinî merkez haline gelmiştir. Milet’in de Piskoposluk merkezi olması ile çevrenin Hristiyanlaşması başlamıştır. Kuşadası ve çevresi, Malazgirt Savaşı’ndan sonra başlayan Anadolu’nun fethi sırasında Selçuklu idaresine girdi ise de XII. yüzyıl başlarında Bizans tarafından geri alındı. XIII. yüzyılın sonlarına doğru Türk akınları ile karşı karşıya kaldı. Kösedağ Savaşı’ndan sonra Türkmen beylerinin önderliğinde Batı Anadolu yönüne doğru göçler oldu. Bu dönemde ilk olarak Menteşeoğulları’nın egemenliğine geçen Kuşadası kısa süre sonra Aydınoğulları Beyliği’nin idaresine girdi. Yıldırım Bâyezîd döneminde (1389-1402) Osmanlıların egemenliğine giren bölge Ankara Savaşı’ndan sonra tekrar Aydınoğullarının eline geçti. Kuşadası, 1413 yılında Osmanlı sultanı I. Mehmed (Çelebi) tarafından kesin olarak hâkimiyet altında alındı. Aydınoğulları ve Osmanlılar dönemindeki gelişmeler ile Kuşadası Türk-İslâm hüviyetine bürünmüştür. Özellikle Osmanlı sadrazamlarından Damad Mehmed Paşa (Öküz Mehmed Paşa, ö. 1621) tarafından şehre yaptırılan kale ve külliyedir. Külliyenin içinde cami, mektep, hamam, han, bezzâzlar çarşısı, fırın, kahvehane, evler, mahzenler, odalar, dükkânlar ve değirmen vardır. Bir liman şehri olan Kuşadası, kale ve kervansarayın yapılmasıyla bir şehir hüviyeti kazanmış ve önemli bir yerleşim yeri olmuştur.

I. Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan Mondros Mütarekesi’nin ardından Kuşadası İtalyanlar tarafından işgal edildi ve ancak 21 Nisan 1922 tarihinde Kuşadası’nı boşalttılar. İtalyanların ardından bu bölgeyi Yunanlar işgal etti. Kuşadalı Mahmut Esat (Bozkurt), Batı Anadolu bölgesinde oluşturduğu Kuva-yi Milliye birliklerinden birini de Kuşadası’nda oluşturdu. Kuva-yi Milliye birlikleri Yunanlara karşı başarılı bir şekilde mücadele etti. Yunanlar, Başkumandanlık Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz’un ardından geri çekilirken diğer şehirlerde olduğu gibi Kuşadası’nda da birçok yeri yakarak geri çekildiler.

Şehirde Türk-İslâm kimliğinin oluşmasında Aydınoğulları ve Osmanlı Devleti’nin yanı sıra yetişen âlimleri de etkili olmuştur. Kuşadalı âlimlerin başında Kuşadalı İbrâhim diye bilinen İbrâhim b. Mustafa eş-Şa‘bânî el-Halvetî el-Hanefî (1774-1845) gelmektedir. Tasavvuf ehli olan Kuşadalı İbrâhim’in tasavvufa dair çok sayıda mektubu mevcuttur. Kendisi Halvetî-Şa‘bânî tarikatının Kuşadaviyye kolunun kurucusudur. Kendisinden sonra çok sayıda halifesi fikriyatını devam ettirmiştir. Kuşadalı diğer bir âlim ise çok sayıda eser kaleme alan Ahmed Efendi (ö. 1704’ten sonra)’dir. Kuşadalı Mustafa Efendi de (ö. 1974) yazdığı eserleri ile ilim âleminde tanınmış bir âlimdir. Evliya Çelebi’nin ifadesine göre Kuşadası’nda beş adet medrese mevcuttur.

Osmanlı döneminde kaza olarak Aydın Eyaleti’ne bağlı olan Kuşadası Cumhuriyetin ilk yıllarında İzmir’e bağlı idi. 1954 yılında Aydın iline bağlandı. Bugün Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden birisidir.

  • Ahmet Vefa Çobanoğlu, “Öküz Mehmed Paşa Külliyesi”, DİA, c. 34, s. 26-27.
  • Feridun Emecen, “Aydın”, DİA, c. 4, s. 235-37.
  • Günver Güneş, “Milli Mücadelede Kuşadası ve Çevresinde Yunanlıların Yarattığı Tahribat”, Milli Mücadelede Kuşadası Cephesi ve Önderleri, Aydın 2007, s. 57-63.
  • Kerim Özbekler, Aydın ve İlçeleri, İzmir 1991.
  • Mehmet Akif Erdoğdu, Mahmut Ökçesiz (ed.), Kuşadası Öküz Mehmed Paşa Sempozyumu (1-3 Kasım 2019) Bildiriler, Aydın 2019.
  • Nezahat Belen, “Kuşadası’nın XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Yakın Çevresiyle Olan Ticareti”, Türk-İslâm Medeniyeti Akademik Araştırmalar Dergisi, sy. 2 (2006), s. 193-202.
  • Nihat Azamat, “Kuşadalı İbrâhim Efendi”, DİA, c. 26 (2002), s. 468-70.
  • Şaduman Halıcı, “Milli Mücadelede Kuşadası Cephesi ve Mahmut Esat (Bozkurt)”, Milli Mücadelede Kuşadası Cephesi ve Önderleri, Aydın 2007, s. 45-55.
  • Yaşar Nuri Öztürk, Kutsal Gönüllü Veli Kuşadalı İbrâhim Halvetî (Hayatı, Düşünceleri, Mektupları), İstanbul 1982.

Atıf Bilgisi

Kuşadası. İslam Düşünce Atlası, https://mail.islamdusunceatlasi.org/mekanlar/kusadasi/327