- A +

Maraş, günümüzde bir kısmı Akdeniz ve bir kısmı da Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan bir şehirdir. Maraş adı, Asur kaynaklarda geçen “Markasi” ismine dayanmaktadır. Markasi, Roma döneminde Germanicia yahut Kayseria Germanicia’ya dönüşmüştür. Şehir, Müslümanlar tarafından fethedilince de Mar‘aş ismiyle anılmaya başladı. Sonrasında kısa süreli Bizans hâkimiyetinde ise Marassion ismi kullanıldı. Kelime manası tam olarak bilinmeyen Maraş ismi, Osmanlı döneminde de kullanıldı ve 7 Şubat 1973 tarihinde TBMM kararıyla Kahramanmaraş olarak değiştirildi.

Şehir, Toros dağ silsilesinin Ahır dağının güney yamacında, şehirle aynı ismi taşıyan ovanın kuzey kesiminde meyilli bir alanda bulunmaktadır. Önemli bir yol güzergâhı üzerinde bulunan Maraş’ın kuruluşu antik dönemlere kadar gitmektedir. Şehir ilk olarak bugünkü şehrin güneydoğusundaki Erkenez çayı kenarında kurulmuş, ancak Roma döneminde Karasu kıyısına ve daha sonra doğusunda bulunan Kara Maraş’a taşınmıştır. Son olarak Dulkadirliler döneminde bugünkü yerine getirilmiştir.

Maraş’ın tarihi yaklaşık olarak M. Ö. 1650’li yıllara kadar gitmektedir. Şehir, İslâm fetihleri öncesinde Hitit, Asur, Urartu, Med, Pers, Büyük İskender, Roma, Sâsânî ve Bizans tarafından yönetilmiştir. İslâm fütuhatı sırasında da Bizans valileri tarafından yönetiliyordu. Maraş’a yönelik ilk İslâm akınları, Hulefâ-yi Râşidîn döneminde başladı ve şehir Hâlid b. Velîd tarafından ele geçirildi (16/637).

Maraş, bu dönemden sonra Müslümanlar tarafından Anadolu’ya yapılan akınlarda üs olarak kullanıldı. Şehir, Türkler’in Anadolu’ya gelişine kadar Bizans ile Müslümanlar arasında sürekli olarak el değiştirdi. Emevîler döneminde artan Bizans saldırıları nedeniyle Müslümanlar şehri terk etti. Ancak Halife I. Mervân’ın oğlu Muhammed, 75/695 yılında Maraş’ı tekrar ele geçirdi. 747 yılında şehir Bizans İmparatorluğu’na ilhak edildi ve yağmalandı. Fakat kısa süre sonra Emevî Halifesi II. Mervân tarafından tekrar İslâm toprakları arasına katıldı. Abbâsîler döneminde birkaç kez Bizans tarafından kuşatılıp yağmalandı, ancak ele geçirilemedi. Nihayetinde 904 yılında Bizans İmparatorluğu’nca zapt edildi. 916 yılında Ermeniler şehri yağmaladılar. 949 yılında tekrar Bizans hâkimiyetine girdi. 952 yılında Hamdânîler tarafından ele geçirildiyse de on yıl sonra Bizans İmparatorluğu’nca ele geçirildi.

XI. yüzyılda Anadolu’ya yönelik artan Türk akınlarına karşı Bizans’ın Malatya- Antakya hattının savunması için görevlendirdiği Philaretos, Maraş’ın da dâhil olduğu büyük bir prenslik kurdu (1079). Buna rağmen altı yıl sonra Emîr Buldacı tarafından ele geçirildi. Ancak Philaretos, Sultan Melikşâh’ın yanına giderek Müslüman oldu ve Maraş kendisine verildi (1087). Daha sonra şehir, Emîr Bozan tarafından ele geçirildi.

XI. yüzyılın sonlarında vuku bulan Haçlı Seferleri sırasında 1097 yılında Haçlıların hâkimiyetine geçti. Haçlı hâkimiyeti sırası şehir Ermeni valiler tarafından yönetildi. 1104 yılında Antakya Haçlı Prinkepsliği’nin eline geçti. 10 yıl süren hâkimiyetlerinin ardından şehri Selçuklu Emîri Aksungur el-Porsukî’ye teslim ettiler. Ancak daha sonra tekrar Haçlıların eline geçti. Sonrasındaki dönemde Danişmendli ve Selçuklu akınlarına maruz kaldı. 1149 yılına gelindiğinde Türkiye Selçuklu Sultanı I. Mes‘ûd tarafından yapılan kuşatma neticesinde şehir zapt edildi. 1173 yılında bu kez Zengîler’den Nûru’d-dîn Mahmûd tarafından ele geçirildi.

XII. yüzyılında sonlarına doğru şehir, Eyyûbî hâkimiyeti altına girdi. Ancak kısa süre sonra 1208 yılında Türkiye Selçuklu Sultanı I. Gıyâsu’d-dîn Keyhusrev tarafından ele geçirildi. Kösedağ Savaşı’nda kadar (1243) Selçuklu hâkimiyetine kalan Maraş, Moğol istilası sonrası karışık ortamdan zarar gördü. 1258 yılında şehir Ermeniler’e terk edildi. Sonrasında Memlûklar şehri ele geçirmeye çalıştılarsa da başarılı olamadılar. Bununla birlikte 1293 yılında Memlûk sultanı Halil şehri almayı başardı. Memlûklar şehri aldıktan sonra geri çekilince Ermeniler tekrar hâkimiyet kurdular. Beş yıl sonra Memlûklar’ın Haleb nâibliği tarafından Memlûk topraklarına dâhil edildi. XIV. yüzyılın ortalarında Anadolu’da Moğol hâkimiyetinin sona ermesi ile şehir Dulkadirli Türkmenleri’nin eline geçti. Bununla birlikte XIV. yüzyılın sonralarında şehir, Memlûlar ile Dulkadirliler arasında birkaç defa el değiştirdi. En son Dulkadirliler’in idaresine geçen Maraş, 1522 yılına kadar onlar tarafından yönetildi.

1522 yılına gelindiğinde Maraş, Osmanlı hâkimiyetine girdi. 1833 yılında Kavalalı İbrâhim Paşa’nın işgaline uğradı ve on dokuz aya yakın onun idaresinde kaldı. I. Dünya Savaşı sonrası İngiltere ile Fransa arasında yapılan Sykes-Picot antlaşmasına göre Fransızlar’a verildi. Ancak Mondros Mütarekesi’nden sonra İngilizler tarafından işgal edildi (22 Şubat 1919). Nihayetinde İngiltere ve Fransa arasında yapılan antlaşma ile Maraş ve çevresi Fransa’ya bırakıldı. Ancak halkın göstermiş olduğu direniş karşısında şehir 11-12 Şubat 1920’de kurtuldu.

Maraş’ta özellikle Dulkadirli döneminde önemli eserler yapılmıştır. Bu dönemde şehirde kurulan medreseler arasında Kadı (Begtunlu) Medresesi, Nebeviyye Medresesi, İmaret Medresesi, Bağdâdiye Medresesi, Taş Medrese, Kadı Medresesi ve Hatuniyye Medresesi bulunmaktadır. Ayrıca “buk‘a” ismiyle anılan medrese öncesi eğitim veren okullar da mevcuttur. Şehirde 1867 yılında otuz üç medrese bulunmaktaydı. Bu sayı, 1901 yılında yirmi üçe inmiştir. Bu sıralarda sıbyan mektebi, rüşdiye ve idâdî okulları açılmıştır.

Ortaçağ’da “Mar‘aşî” nisbesiyle tanınan birçok âlim bulunmaktadır. Bunlar arasında muhaddis Ebû Ömer Abdullah b. Yezîd el-Mar‘aşî ile muhaddis Ahmed b. Muhammed el- Mar‘aşî sayılabilir. Ayrıca Selçuklu tarihçiliğinin önemli isimlerinden biri olan Mükrimin Halil Yinanç da Maraşlı’dır. İstiklal Harbi’nin ardından Türkiye Cumhuriyeti topraklarında kalan Maraş’a savaş sırasında göstermiş olduğu direnişten dolayı TBMM tarafından 5 Nisan 1925 tarihinde istiklâl madalyası verildi. Ancak şehrin adı, 7 Şubat 1973’de “kahraman” unvanının verilmesi ile Kahramanmaraş olarak değiştirildi. Kahramanmaraş’ın komşuları Adana, Osmaniye, Kayseri, Sivas, Malatya, Adıyaman ve Gaziantep’tir. 14.346 km² genişliğindeki Kahramanmaraş’ın 2015 yılı rakamlarına göre nüfusu yaklaşık 1.100.000’dir.

  • Yaşar Akbıyık, Millî Mücadelede Güney Cephesi Maraş, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 1999.
  • Ahmet Demir, İslâm’ın Anadolu’ya Gelişi (Doğu ve Güneydoğu İlleri), Kent Yayınları, İstanbul 20082.
  • Hamza Gündoğdu, “Kahramanmaraş. Mimari”, DİA, c. 24 (2001), s. 197-201.
  • Tufan Gündüz, “Kahramanmaraş”, DİA, c. 24 (2001), s. 192-196.
  • E. Honigmann ve B. Darkot, “Mar’aş”, İslâm Ansiklopedisi, c. 7, s. 310-315.
  • E. Honigmann ve S. Faroqhi, “Mar‘aѕh”, The Encyclopaedia of Islam: New edition, c. 6, s. 505-510.
  • Metin Tuncel, “Kahramanmaraş. Bugünkü Kahramanmaraş”, DİA, c. 24 (2001), s. 196-197.
  • Refet Yinanç, Dulkadir Beyliği, TTK, Ankara 1989.

Atıf Bilgisi

Maraş. İslam Düşünce Atlası, https://mail.islamdusunceatlasi.org/mekanlar/maras/141