- A +

Ortaçağ’ın siyasî, idarî, ticarî ve kültürel açından önemli şehirlerinden biri olan Merv, bugün Türkmenistan sınırları içinde bulunan tarihî bir şehirdir. Şehir, eski metinlerde “Mauru”, “Marguş”, “Margiana”, “Margaba” ve “Maru” gibi isimlerle anılmaktadır. Murgâb nehrinin oluşturduğu deltanın aşağı kısmında inşa edilmiştir. Ortaçağ İslâm coğrafyacıları, Merv şehrini güneydeki günümüzde bulunmayan küçük Merv-rûd’dan ayırmak ve önemini vurgulamak için Merv-şâhicân adıyla anmaktadırlar (Özgüdenli, 2004, s. 221).

Merv, Horasan’ın dört büyük şehrinden (diğerleri Nîşâbur, Belh ve Herât) biridir. Şehrin ne zaman ve kim tarafından kurulduğu bilinmemekle birlikte şehirdeki kalıntılardan Perslerin inşa ettiği anlaşılmaktadır. İslâm fetihleri öncesindeki durumu hakkında detaylı bilgiler bulunmayan Merv, bu dönemde Sâsânîler toprakları arasındaydı. Hz. Osman döneminde Müslümanlar tarafından ele geçirildi. Emevîler döneminde önce Irak genel valiliği daha sonra da Horasan genel valiliği tarafından yönetildi. Emevî iktidarını sona erdiren Abbâsî ihtilali Merv şehrinde başladı. 748 yılında Ebû Müslim Horasânî şehre girdi. Abbâsîler döneminde de Horasan genel valiliği tarafından yönetildi. Merv, Halife Me’mûn döneminde (808-817) Abbâsîlerin başşehri olması hasebiyle önemli bir gelişim gösterdi. Mezkûr dönemde Horasan valisi olan Tâhir b. el-Hüseyin, Merv’de hanedanlığını tesis ederek Merv’i idare merkezi yaptı. Ancak daha sonra merkezi Nîşâbûr’a taşıdı.

Tâhirîler’den sonra hâkimiyet Sâmânîler’e geçti. Sâmânîler’in başşehri Buhara’ya taşıması Merv’in ehemmiyetini tamamıyla kaybetmesine yol açtı. Ardından şehre Gazneliler hâkim oldu, fakat yine Nîşâbûr’un gölgesinde kaldı. 1038 yılında Selçuklular’dan Çağrı Bey tarafından ele geçirildi ve 1040 yılında da idare merkezi yaptı. Aynı zamanda Sultan Alp Arslan tarafından meliklik döneminde yönetildi. 1063 yılında Alp Arslan’ın sultan olması ile şehir, Selçuklu meliklerinin merkezi haline geldi. Sultan Muhammed Tapar döneminde Melik Sencer’in siyasî-idarî merkezi idi. 1119 yılında Sencer’in sultan olması ile şehir Büyük Selçuklu Devleti’nin son başşehri oldu.

Merv’e 1141 yılında Hârezmşâh Atsız hâkim oldu. Ancak bir yıl sonra tekrar Sultan Sencer tarafından ele geçirildi. Selçuklu Devleti’nin yıkılmasında etkili olan Oğuzlar tarafından yağmalanarak büyük bir tahribata maruz kaldı. Bu nedenle de bir daha ihtişamlı günlerine dönemedi. Oğuzlar’ın ardından Hârezmşâhlar, sonra da Gurlular tarafından yönetildi. 1221 yılında Moğollar şehirde büyük bir yağma ve tahribat yaparak halkı da katlettiler. Sonrasında Moğollar’ın Batı’ya gönderilen üyesi Hülâgû kurduğu İlhanlı hâkimiyetine girdi. Sonra sırasıyla Timurlular, Şeybânîler ve Safevîler tarafından yönetildi.

Çağrı Bey, Alp Arslan ve sonraki meliklerin idarî merkezi olması ve Sultan Sencer tarafından devletin başşehri yapılmasıyla birlikte Merv, Selçuklu hâkimiyetinde her açıdan en parlak dönemini yaşadı. Sultan Sencer döneminde çok sayıda medrese ve kütüphanesiyle bir ilim merkezi haline geldi. Şehir, dinî ilimler tarihinde önemli bir yeri sahiptir. Kur’an ilimleri sahasında şehirdeki ilk faaliyetler, tâbiînden Merv kâdısı Yahyâ b. Ya‘mer el-Advânî tarafından başlattığı söylenmektedir. Özellikle kıraat ve tefsir konusunda şehrin ön plana çıkmasından Dahhak b. Müzâhim’in büyük katkıları olmuştur. Talebeleri arasında ilk akla gelen isimler Ubeyd b. Süleyman el-Mervezî ve Hasan b. Yahyâ el-Mervezî’dir. Hanbelî mezhebinin kurucusu Ahmed b. Hanbel de aslen Mervlidir. Ayrıca başka ilim dallarında da önemli isimler yetişmiştir. Bunlar arasında Ahmed b. Ali el-Mervezî, Muhammed b. Nasr el-Mervezî, Ebû İshâk el-Mervezî, Ebû Hâmid el-Mervezî, Ebû Tâlib el-Mervezî, Habeş el-Hâsib el-Mervezî, Abdân el-Mervezî, Ali b. Hucr el-Mervezî, Ahmed b. Hammâd el-Mervezî, Şerîfu’d-dîn Muhammed b. Mes‘ûd el-Mervezî, Abdullah b. Ahmed el-Mervezî, Abdülkerîm b. Muhammed es-Sem‘anî el-Mervezî gibi bazı isimleri zikredilebilir. Kisâî-yi Mervezî ve Ebü’l-Abbâs el-Mervezî gibi şairler de yetişmiştir.

Horasan’ın siyasî, idarî, ticarî ve kültürel açından önemli şehirleri arasında yer alan Merv, oldukça önemli medreseler ile kütüphanelere sahipti. Burada büyük kısmı Selçuklular döneminde inşa edilen Amîdiyye Medresesi, Nizâmiyye Medresesi, Azîziyye Medresesi, Kemâliyye Medresesi, Şerefülmülk el-Mustevfî Medresesi, Hâtûniyye Medresesi ve Şehâbî Medresesi bulunmaktaydı. İslâm coğrafyacısı Yâkût el-Hâmevî, Merv’de dünyada misli bulunmayan 10 büyük kütüphanenin olduğunu belirtmektedir. Büyük bir kısmı Selçuklular döneminde kurulan kütüphanelerde 12 bin cilt kitabın bulunduğunu kaydetmekte ve Azîziyye Kütüphanesi, Kemâliyye Kütüphanesi, Şerefülmülk el-Mustevfî Medresesi Kütüphanesi, Nizâmiyye Medresesi Kütüphanesi, Amîdiyye Medresesi Kütüphanesi, Mecdülmülk Kütüphanesi, Hâtûniyye Medresesi Kütüphanesi ve Zamîriyye Kütüphanesi’nin isimlerini vermektedir. Bunlardan başka Ebû Bekir es-Sem‘ânî ve Şihâbüddîn es-Sem‘ânî’ye ait iki kütüphane ile ismini vermediği bir camii kütüphanesinden bahsetmektedir. Yâkût el-Hâmevî depozit vermeksizin değeri 200 dinardan fazla olan 200 cilt kadar kitabın ödünç verildiğini de belirtmektedir (Mu‘cemu’l-buldân, c. V, s. 114). Moğol istilası öncesinde üç yıl Merv’de ikamet eden Yâkût el-Hâmevî, yazacağı eserler için malzemeyi Merv kütüphanelerinden toplamıştır. Maalesef söz konusu kütüphanelerin hiç birisi günümüze ulaşmamıştır.

Günümüzde Türkmenistan Cumhuriyeti’nin sınırları dâhilinde bulunan Merv’de, Sultan Sencer Türbesi ile bazı bina ve sur harabelerinden başka yaşadığı eski ihtişamlı günleri hatırlatacak herhangi bir tarihî eser bulunmamaktadır. 2003 yılı verilerine göre Merv isimli idarî bölüm, 1.289.500 nüfusludur.

  • Yakubovskiy, “Merv”, MEB İslâm Ansiklopedisi, c. 7 (1986), s. 773-777.
  • Cihan Piyadeoğlu, Güneş Ülkesi Horasan: Büyük Selçuklular Dönemi, Bilge Kültür Sanat, İstanbul 2012.
  • G. Soltanmuradov, “Merv’in Ortaçağ Kültür Hayatı”, Türkler, ed. H. C. Güzel, K. Çiçek ve S. Koca, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, c. 5, s. 862-865.
  • Guy Le Strange, Doğu Hilafetinin Memleketleri (Mezopotamya, İran ve Orta Asya): İslâm Fetihlerinden Timur Zamanına Kadar, çev. Adnan Eskikurt-Cengiz Tomar, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2015.
  • İsmail E. Erünsal, Orta Çağ İslâm Dünyasında Kitap ve Kütüphane, Timaş Yayınları, İstanbul 2018.
  • Mehmet Mahfuz Söylemez, Horasan’ın Bilim Merkezi Merv, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2016.
  • Mesut Can, İslam Tarihi ve Medeniyetinde Merv Şehri (Fethinden Tâhirîler Dönemine Kadar), Gece Kitaplığı, Ankara 2017.
  • Nurullah Yazar, “Bir Şehrin Serüveni: Büyük Selçuklular Döneminde Merv’in Siyasî Tarihi”, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sy. 16/31 (2017), s. 151-173.
  • Osman G. Özgüdenli, “Merv”, DİA, c. 29 (2004), s. 221-223.
  • Osman G. Özgüdenli, “Yok Olan Bir Ortaçağ Şehri: Merv”, Turco-Iranica: Ortaçağ Türk-İran Tarihi Araştırmaları, Kaknüs Yayınları, İstanbul 2006, s. 491-512.
  • Osman G. Özgüdenli, Selçuklular I: Büyük Selçuklu Devleti Tarihi (1040-1157), İSAM Yayınları, İstanbul 2013.
  • Yâkût el-Hamevî, Mu‘cemu’l-buldân, Dâru Sâdır, Beyrut 1977.
  • Yegen Atagarriev, “X-XII. Yüzyıllarda Merv”, Türkler, ed. H. C. Güzel, K. Çiçek ve S. Koca, çev. B. Sarıyev, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, c. 5, s. 125-146.
  • Yüksel Sayan, “Merv, Mimari”, DİA, c. 29 (2004), s. 223-225.

Atıf Bilgisi

Merv. İslam Düşünce Atlası, https://mail.islamdusunceatlasi.org/mekanlar/merv/39